X
ATLETİZMDE KOŞULAR

ATLETİZMDE KOŞULAR

ABONE OL
1 Aralık 2020 19:24
ATLETİZMDE KOŞULAR
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Atletizm sürat koşuları

Sürat koşuları üç gruptan oluşur:

 Sürat koşucusunda 3 önemli özellik bulunmalıdır. Kuvvet, Sürat ve süratte dayanıklılıktır. Sürat koşuları kulvar içinde koşulur


1)100 m koşusu


Sürat koşularının en kısası olup, tüm kuvvetin bir hamlede harcanmasını gerektirir. 100 m koşuları ana tribün önündeki virajsız düz parkurda koşulur. Her atlet kura ile belirlenen kendi kulvarında yarışır 100 m yarışlarında en yüksek hız erkeklerde 45 km/saat, bayanlarda 40 km/saat olup bu hızlara ancak 40 m den sonra ulaşılabilir.
Atlet, ellerini çıkış çizgisinin arkasına koyarak kolları düz, kafası belkemiği ile paralel durumda, arka ayak çıkış takozunda iken, tabancanın ateşlenmesiyle ileri fırlar.

İlk 10 m kısa ve seri adımlardan oluşur. 100 m koşucusu azami fırlayış, sürat ve adım uzunluğunu sağlayabilmek için ayak uçlarıyla koşmalı ve ayaklarını yukarıya fazla kaldırmamalıdır. 100 mde, birincisi çıkarken, ikincisi toplanışla fule arasında, üçüncüsü de son 15-20 mde olmak üzere üç kez nefes alıp verilir. Atletlerin bitiş çizgisini geçmeleriyle yarış tamamlanır. Tüm sürat yarışlarındaki yarış kuralları, 100 m. koşularında da uygulanır.

2)200 m. koşusu


200 m koşusu, koşucuları virajlı parkurda koşarlar. 100 metre sporcularında sürat ve çeviklik önemli iken 200 m sporcuları ise 100 metre sporcularına göre hem nefes kapasitesi olarak hem de dayanıklılık olarak  ile 100 m sporcularından daha dayanıklılardır.200 m sprcularının nefes kapasitesi daha çoktur. 200 m ci başlangıçta 20 m de nefes alma hızı sıkken 20 m den sonra nefes hızı düzene girer , sonlara doğru ise nefes alışı daha sıklaşır. 100 m koşusuna göre daha yumuşak bir koşudur. 200 m koşuları virajlı parkurda yapılır, yarış kuralları diğer sürat koşularında olduğu gibidir. Her 200 mci 100 m. koşabilir, ama 200 m. koşamayan 100 m. atleti çoktur.

3)400 m. koşusu
400 denilebilir. 400 m, güçlü bir vücudun bilem koşuları atletizm pisti çevresinde tek turla yapılan koşudur. 100 m ve 200 m koşularında olduğu gibi kulvarda koşulur ve teknikle koşabileceği bir mesafedir.400 m koşusunda de her 100 m nin aynı kapasitede koşulması önemlidir.400 m koşusunda son 100 metrenin önemi büyüktür çünkü ilk üçyüz m de sporcu kapasitesini tam olarak kullandığında sonlara doğru hızı düşeceğinden dayanıklılığı önemli derecede iyi olmalı.  En iyi 400 m sonuçları, normal-ritmik bir şekilde nefes alınmalıdır.

 Bayrak Yarışları


BAYRAK YARIŞLARI

YARIŞIN ANA HATLARI


Her dört sporcunun aynı mesafeyi koştuğu ve her başlangıçta sporcularının 50gr ağırlığında 30 cm uzunluğunda ve 12 cm çapında alüminyum  stafet denilen malzeme kullanırlar.  Sporcu elindeki bayrağı (stafet) işaretli sopa değiştirme bölgesinde takımın bir sonraki sporcusuna verir. En yaygın bayrak yarışları hem kadınlarda hem erkeklerde 4×100 metre ya da 4×400 metrede yapılır. Erkekler 4×400 metre koşusu geleneksel olarak bütün pist oyunlarının son yarışıdır. Salon yarışlarında 4×200 m koşulur.Bir başka bayrak koşusu ise isveç bayran koşusudur, Diğer bayrak koşucuları gibi 4 sporcu ile koşulur ilk sporcu 100 m ikinci sporcu 200 m üçüncü sporcu 300 m son sporcu ise 400 m olmak üzere toplamda 1600 m koşulur



KOŞU PİSTİ
Yarışlar standart koşu pistlerinde yapılır.

DÜNYA HUZUR,KALPLER SEVGİ İLE DOLSUN



KULVAR DÜZENİ
4×100 metre yarışlarında atletler koşunun başından sonuna kadar kendi kulvarlarında kalırlar. 4×400 metrede, koşucular yarışa farklı kulvarlarda başlar, koşunun ikinci ayağının son 100 metresinde en içteki kulvara geçebilirler.


SOPA DEĞİŞİM ZAMANI
Sopanın değişimi bayrak koşularının en kritik anlarıdır. Sopalar nazik ve dikkatlice elden ele geçirilir. 4×100 metre koşularında sopa değiştirmeye “kör aktarım ” denir. Bunun nedeni alıcının sopayı getiren arkadaşı ile görsel temas kurmamasıdır.


Engelli koşu

Atletizm Engelli Kelt Tasarımları, atletizm pisti, açı, mobilya png | PNGEgg

Atletizmde koşu mesafesinin içine yerleştirilen engellerle zorlaştırılmış bir sprint koşusudur. Bundan dolayı atletizm dalları içinde en çok koordinasyon, teknik işbirliği isteyen dallar arasında sayılır.

Modern atletizmde koşu mesafeleri

60 m engelli
Salon yarışmalarında uygulanır 5 engel vardır. 1. Engele kadar 7-8 adımda ulaşılır, Engel araları genellikle 3 adımda geçilir.
100 m engelli
Yalnızca bayanlarda uygulanır 100 m engelli koşusunda 10 engel bulunmakta olup çıkış ile ilk engel arasındaki uzaklık 13 m.  dir. İlk engele kadar sporcu 7-8 adımda ulaşılır, engeller arası uzaklık 8.50 m olup 3 adımda geçilir. Engel yüksekliği 84 cm . Son engel ile bitiş arası 10.5 cm dir
110 m engelli


Yalnızca erkeklerde uygulanır. 110 m engelli koşusunda toplamda 10 engel bulunmakta ve çıkış ile ilk engel arasındaki uzaklık 13.72 cm. 1. engele kadar 7-8 adımda ulaşır , engeller arası mesafe 9.14 m olup 3 adımda geçilir. İngiliz ölçü birimine göre engel yüksekliği 106.7 cm
400 m engelli
Hem bayanlar hem de erkeklerde uygulanır. 10 adet engel vardır. İlk engele kadar 45m. vardır. Engeller arası 35 metredir. Son engel ile bitiş  arası 40 me dir. Bayanlar 400m engel yüksekliği 76.2 cm erkeklerde ise 91.4 cm yüksekliğindedir. Genel 12 adımda kat edebilirler.
*3000 m engelli
7 adet sulu 28 adet kuru engel vardır. İlk engele kadar 220 metre, engeller arası mesafe 78 metre son engelden sonra 70 metre bulunur. Engel yükseklikleri Bayanlarda 76.2 cm erkeklerde ise 91.4cm


ENGELİN ÖLÇÜLERİ(3000 Engel Hariç)
Engel genişliği = En fazla 1.20m.
Ayağın uzunluğu = En fazla 70cm.
Engel tahtasının genişliği = 7 cm.
Engelin toplam ağırlığı = En az 10 kg.

Kısa mesafe engelli koşular 4 bölümde incelenir.

1 Çıkış ve 1. Engele kadar süratlenme
2 Engel geçme
3 Engeller arası koşu
4 Bitiriş

Orta mesafe koşuları

1-800 m.

2-1500 m. koşusu
800 m koşusu 400 m lik sahanın atrafında tam iki tur koşolur.sporcu koşuya yüksek çıkışla ( ayaktan çıkış) başlar. Sporcu 800 metreyi koşarken taktiksel olarak koşmalı, sürat ve dayanıklılık önemlidir.  800 m koşucusu koşusuu gerçekleştirirken yumuşak ve büyük adımlarla koşarken nefesini kontrol etmeli

1500 m koşusu: Bu koşu kuvvetli, dayanıklı ve süratlı koşucuların koşabileceği bir yarıştır.  1500 m. koşucularının kendi vücudu ahenkli ve uyumlu olmalı, ayakların tabanı ile basarak koşmalı, nefes alma ritmi düzgün olmalıdır. Bilinen temposunu değiştirmeden korumalı.

Uzun mesafe koşuları mesafelerine göre üçe ayrılır:

1- 3000 m.

2- 5000 m.

3- 10000 m. Koşusu
3000 m koşusu: Sporcu 400 m lik  atletizm sahasının etrafından 7.5 tur koşar. Çıkışı 800 m de olduğu gibi yüksek çıkışla (ayaktan) gerçekleştirir. Dayanıklılık ve nefes kontrulu önemlidir. Sakin bir koşu gerçekleştiren sporcu yarışmanın sonlarına doğru hızını artırır.

5000 m koşusu: : Sporcu 400 m lik  atletizm sahasının etrafından 12.5 tur atar

 10000 m. Koşusu: Sporcu 400 m lik  atletizm sahasının etrafından 25 tur atar

Not: uzun mesafeli kosularda en başta koşan kişi kendisinden sonra gelen sporcuları 400 m lin saha içinde geçerse o sporcuya tur bindirmiş olur

YOL YARIŞLARI

a) Maraton: Atletizmde en uzun mesafeli (42.195 m.), sert tabanlı yollarda koşulur. gidiş dönüş olarak yapılan mukavemet koşusudur. İlk kez 1896’da düzenlenen Atina Olimpiyat Oyunları’nda koşuldu. UluslaRarası Amatör Atletizm Federasyonu 1992 yılından itibaren 21.100 m.’de Yarı Maraton Dünya Şampiyonası düzenlemeye başladı.

Maraton koşularında yalnız bacaklar ve kollar değil, karın kasları dahil vücudun bütün kasları hareket eder. Maraton koşularında tek yönlüde koşulabilir

Mesafeler kilometre ve mil olarak yol boyunca gösterilir. Her 5 km.’ye yerleştirilen resmi yiyecek – içecek merkezlerinde atletlerin istedikleri yiyecekler ve içecekler bulundurulur. Bir maraton koşucusu koşu sırasında 3000 kalori kadar enerji harcar.


b) Yürüyüş: Bir spor dalı olarak yürüyüş, adımların zeminle temasını kaybetmeden hızla ilerlemeye dayanan, Olimpiyat Oyunları’nda yer alan, hafif atletizm dalında bir spordur. Yürümek ile yürüyüşü birbirine karıştırmamak gerekir. Yürüyüş başlı başına bir spor olup, kuralları, tekniği ve taktiği olan, karın adelelerinin yardımıyla ayaklar ve bacaklarla yapılan, kollarla dengelendirilen bir ilerleme hareketidir. Yürüyüş sporu ilk kez 1867 yılında İngiltere’de yapılmış, 1908 yılında 16.090 m. olan mesafe daha sonra 10 km.’ye inmiştir. 1948 yılında ise pistte 10 km., yolda 50 km. olarak belirlenmiştir. 1956 yılından itibaren de yarışmalar bu mesafede yapılmaktadır.

Türkiye’de 1940 yılında Robert Koleji’nde yapılan atletizm yarışmalarında, 1500 m yürüyüş yarışması yer almasına rağmen, ilk resmi yarışmalar 1952 yılında İstanbul’da yapılmaya başladı. İlk yürüyüş yarışması 10 km. üzerinden Fenerbahçe Stadı’nda yapıldı. Bu yarışmalarda yer alan ilk Türk atletleri Selahattin Yıldız, Vartan Avukyan ve Isak Franco’dur.

Gerek pistte ve gerekse yollarda yapılan yürüyüş sporunda ayaklar, zeminle temasını kaybetmemeli, öne doğru atılan ayak topuğu, diğer ayak yerden kalkmadan yere temas etmelidir. Önce zemine ayak topuğu, sonra taban, sonra da ayak değer. Bu da ayakların kalçadan haraket ettirilemsi ile mümkün olur.

Yürüyüş sporu yapanların giydikleri ayakkabılar, zorlanmaya dayanıklı ve hafif olmalıdır. Ayakkabı bantlarının mafsalları koruyacak şekilde ve ökçeye doğru kama şeklinde bir artımı vardır. Taban kalınlığı 13 mm.’yi geçemez. Topuk ise tabandan 13 mm. daha yüksek olabilir. Yürüyüşçüler genellikle beyaz güneş şapkaları ve güneş ışınlarını yansıtan açık giysiler kullanırlar. Kalın çorap giyerler.

Yürüyüş yapanların bacak ve baldır kasları çok gelişir. Bu spor kan dolaşımını hızlandırır, adaleleri geliştirip iç organların çalışmasını düzene sokar.

Yürüyüş yarışmalarında da koşularda olduğu gibi adım uzunluğu ve saniyedeki adım sayısı çok önemlidir. Diğer önemli noktalar; ayakların düz bir hat üzerinde hareket etmesi bacakların temposudur.

Yürüyüşte iki stil vardır. Birincisi Avrupa Stili olup, atletler çok kuvvetli kol hareketi içeren bir stil uygular. İkincisi de Meksika Stili olup, atlet baş, omuz ve gövdesini sallayarak yürür.

Yollar üzerinde yapılan yürüyüş yarışmalarında yarışmacıların güvenliği sağlanmalıdır. Yarışmalarda 5 km. aralıklarla içecek istasyonları bulunur.

Organizatör ya da atletlerin kendi sağladıkları bu içecek- yiyecekler, atletlerin kolayca bulabileceği ve ellerine verilecek biçimde yerleştirilir. 20 km.’den sonra yalnız su sağlayan istasyonlar vardır.

Yürüyüş yarışları hem pistte hem de yolda yapılabilir. Olimpiyat Oyunları’nda yer alan yürüyüş yarışmaları 20 ile 50 km. üzerinden yapılır. 50 km. olan yarış, maratondan 8 km. daha uzun olup, en uzun mesafe yarışıdır. Bayanlar 10 km. üzerinden yürüyüş yarışmalarına katılırlar.

Dünya Kupası için IAAF’ın belirlediği yürüyüş yarışması, erkekler için “Lugono Kupası” ve bayanlar için “Lochboin Kupası”dır.Yarışmalarda yarışmacının yürüyüş biçimini, yarışın herhangi bir anında kurallara uyup uymadığını kontrol etmekle görevli, her atlet için birisi lider olmak üzere üçer hakem bulunur.

c) Kır Koşuşu: Kırsal alanlarda inişli-çıkışlı toprak üzerinde yapılan uzun mesafe koşusudur. Kros olarak da bilinir.

Kır koşuları, bireysel yarışlar ve takım yarışları biçiminde yapılır. Takım koşularında her takım 6-9 sporcudan oluşur. Bu takım yarışlarında kaç sporcunun puanlarının değerlendireceği önceden belirlenir. Belirlenen sayıda en az kötü puanı alan takım, yarışı kazanır. Kır koşularının bir değişik türü de bayraklı kır koşusudur. Bu yarışlarda bayrak yerine koşucu, koşacak olanın eline dokunur.


Kır koşularında koşu yönünün sol tarafından kırmızı, sağ tarafına beyaz flama dizilir. Gerekli noktalarda kontrol için hakem bulundurulur. Yarış sonunda çit veya iple belirlenen ve tüm koşucuların teker teker geçebileceği, huni biçiminde bir finiş tüneli vardır. Tüm yarışmacılar bu tünelden geçerken, hakemler tarafından numaralanarak bitirme dereceleri yazılır.

d) Yol Koşusu: Kır koşularının değişik bir türü olup, şehir içindeki ana cadde ve sokaklarda koşulur. Türkiye’de ilk kez 1922 yılında Fatih ile Harbiye arasında koşuldu. Şehir trafiğinin yoğunlaşması bu koşulara olan ilgiyi azaltmasına karşın, Ankara’da yapılan 2000 yılında 65’incisi. düzenlenen “Büyük Atatürk Koşusu”, 10 bin 500 m.’lik bir sokak koşusu olarak yapılmaya devam etmektedir. Ayrıca Hürriyet gazetesi tarafından düzenlenen “Dedeler Yarışı” da, 1980 yılından beri bir sokak koşusu olarak sürdürülmektedir. (50-55, 56-60, 61-65 ve 66 ve daha üstü yaş gruplarında). Bir diğer sokak yarışı da Asya – Avrupa Maratonu ile yapılan halk koşusudur.

BİRLEŞİK YARIŞLAR:

Bir diğer adı da Kombine Yarışlar olan bu yarışlar, koşma, atma ve atlamalardan meydana gelir. MÖ. 8. yy.’dan itibaren atletizm müsabakalarında yer almaya başlamış olup, önceleri beş dalda yapılırken, sonraları İskandinav ülkelerinin öncülüğü ile 10 dalda yapılmaya başlandı. Birleşik yarışlar dekatlon ve heptatlon diye ikiye ayrılır. Günümüzde dekatlon ve heptatlon yarışmaları bir bütün olarak görülmektedir. Atletlerin iki gün süren bu yarışmalara bedensel ve ruhsal yönden çok iyi hazırlanmaları gerekir. Birleşik yarışlar ikiye ayrılır. Buna 1981 yılından beri koşulmayan pentatlonu da bilgi sahibi olmak amacıyla ekleyebiliriz.

a) Dekatlon (Onlu yarışma / erkekler)

b) Heptatlon (Yedili yarışma / bayanlar)

a) Dekatlon (Onlu Yarışma): Sürat, kuvvet, ve beceri isteyen karışık yarışmalardır. İlk kez 1884 yılında Amerika’da uygulandı.

Dekatlon, erkekler arasında yapılan on yarışma dalından oluşan birleşik yarışlardır. İki gün süren bu yarışmalarda birinci gün; 100 m., uzun atlama, gülle atma, yüksek atlama ve 400 m. koşulur. İkinci gün; 110 m. engelli, disk atma, sırıkla atlama, cirit atma ve 1500 m. koşulur.

Bir de 5 yarışma dalından oluşan (uzun atlama, cirit atma, 200 m., disk atma ve 1500 m.) ve bir günde yapılan beşli yarışmalar vardır.

Atletizmin programında olduğu gibi, hiçbir atletin bu kadar sıkı, yorucu ve uzun süre antreman uygulaması gereken spor dalı yoktur. İyi bir dekatloncunun on yarışma dalında da dengeli bir ortalama tutturması; oyun süresince yetenekli, kararlı ve adele yönünden hazır olmasına bağlıdır.

Dekatlon atletleri çeşitli koşu, atma ve atlama ayakkabıları vardır

Yarışlar listedeki düzene göre yapılır. Herhangi bir yarışa girmeyen bir yarışmacı, yarışı bütünüyle bırakmış sayılıp elenir. Pist yarışlarında da üç hatalı çıkış elenme nedenidir. Her alan yarışında yarışmacının üç hakkı vardır.

 IAAF’ın (uluslararası atletizm federasyonu) belirlediği tabloya göre puanlama yapılır. Puanlar, atletin koştuğu dereceye, atladığı yüksekliğe, atma ve atlama uzunluğuna göre verilir. En çok puan toplayan atlet yarışmaların birincisi olur. Puanların eşit olması durumundan, branşların çoğunda, en yüksek puanı alan atlet birinci gelir. Eşitlik yine bozulmazsa, bireysel branştaki en yüksek puana bakılır.

b) Heptatlon (Yedili Yarışma): Dekatlon gibi sürat, kuvvet ve beceri isteyen, bayanlar arasında yapılan ve yedi daldan oluşan kombine yarışmalardır. Bugüne kadar yarışma sayıları, türleri ve sıraları çeşitli değişikliklere uğradı.Atletizmin en zor branşlarından biri olan heptatlon, yurdumuzda henüz tam anlamıyla yapılamamaktadır. Bu zor sporda atlet olmamasının yanısıra, atletizm salonunun olmaması da önemli bir etkendir.

Yedi yarışma dalından oluşan heptatlon yarışmalarında birinci gün; 100 m. engelli, gülle atma, yüksek atlama ve 200 m. koşulur. İkinci gün; uzun atlama, cirit atma ve 800 m. koşuları yapılır. Kurallar ve derece ölçümleri dekatlonda olduğu gibi IAAF tarafından belirlenmiştir.

  1. NOT:Telefon uygulama linki: bit.ly/2ZQHkY

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP